Gerçek din tam bir vicdan muhasebesidir . Kuralları vardır , nettir ama esnetilmesi tamamen vicdanla ilgilidir . Bu kurallar insanın özgürlüğünü ve hür iradesini kısıtlamaz , aslında insanı dinden daha fazla özgür kılacak birşey yoktur . Ama cahilce bir bakış açısıyla ibadetlerin zamanı kısıtladığı , örtünme , oruç ve yasaklanmış zinanın hür iradeyi kısıtladığı kanısına varanlar , bu tip kuralların olmadığı bir düzende nelerin ne şekilde kısıtlanacağı ve devamında insanların özgürlük diye getireceği şeylerin insanlığımızdan neler götürdüğünü zaman içinde acı bir şekilde göreceklerdir . Yani insan hukuk ve adaletle özgürlüklerini elde ediyorsa ve sınırı aşanları cezalandırıp toplumdan izole ediyorsa . Bir başka bakış açısıyla birini korurken diğerini hapse atıyorsa ortada kısıtlayıcı bir çizgi var demektir . Bu çizgi adalet ve hukukla çizilmiştir . Yani ben birilerine tecavüz edip , parasını çalıp , öldüremem . Hani ben özgürdüm bunları yapamıyorum diyemem . Yani dinin kuralları insanı kısıtlamaz  aslında özgür bırakır . Sapığı katili ve hırsızı kısıtlarken huzur içinde yaşamak isteyen kişileri özgür bırakır . Birde paramızı ortada bırakmıyoruz , evimizi kilitliyor , kilitli evdeki kilitli kasada saklıyoruz . Daha da garanti olsun diye bankada saklıyoruz . Can ve mal güvenliğimizi sağlasınlar diye polis , asker ve güvenlik birimleri oluşturuyoruz . Daha da abartıp bazen silah ediniyoruz . Peki zina ve fuhuş için ne yapıyoruz . Bırak birşey yapmayı davetiye çıkarır gibi açıyoruz oramızı buramızı . Paramız saklı , canımız güvende ama bedenimiz açıkta . Hırsızdır çalar diyoruz tedbirini alıyoruz . Katildir hasta ruhludur diyoruz tedbirimizi alıyoruz . Ama yarı çıplak sokağa çıkıyoruz sapığada "aman canım sende bakma" diyoruz . Sanki biraz baksın istiyoruz . Bunun tedbirini alan dinede toplumu kısıtlıyor diyoruz !

 

  Yolcu